fotoğraf

ne söylesek, ne desek… ne yazıp ne çizsek… neyin fotoğrafını hangi objektiften yansıtabilsek… neyin hükmünü hangi delillerle verebilsek… keşke geçmişi görebilsek, keşke geleceği değil, geçmişi görebilsek, doğruyu yanlışı bir an evvel anlayabilsek… siyah beyaz fotoğraflarda, tozlu raflarda, eski albümlerde; yağmurlu günlerde, alçak gönüllü; durgun sular gibi olabilsek…şehrin karanlık sokaklarında, donu düşük çocukların yaptığı kağıttan gemiler…

olgunluk

* en bilindik örnekle başlayalım, suç ve cezanın iki bilindik örneğiyle: adam öldürme ve idam. adam öldürürsünüz, bu sizi suçlu yapmaz, zanlı yapar. sonrasında yargılanırsınız ya suçlu bulunursunuz ya da aklanırsınız. cezası idamsa buna razısınızdır, cezası yoksa daha bir razısınızdır. ortada sürüyle zanlı varken hepsini suçlu ilan etmek fazlasıyla saçma ve hiç olgun bir davranış…