Beşiktaş İstişare Heyetleri ?

Son seçimlerde Yıldırım Demirören ve yönetiminin seçim kitapçığında BJK İstişare Heyetleri ”Beşiktaşımız’ı, Cumhuriyetimiz’in 100., Kulübümüz’ün 120. yılı olacak olan 2023 yılına hazırlamayı hedefleyen ve yönetimlerden bağımsız olarak, konularında uzman Beşiktaşlılar tarafından, Kulübümüz’ü 2023 yılına taşıyacak projelere imza atarak, sadece bugüne değil, yarının Beşiktaş’ına da hizmet edecek” şeklinde tanıtılan ve seçim kitapçığında 27 farklı heyet olarak…

Rezalet

Galatasaray maçı sonrası, sahadaki oyun, eksikler konuşulacakken, VAN’da deprem sonrası çadırda kalan insanlarımızın dertlerine ortak olup aynı zamanda gündemde tutmak için yapılan 65. dakikaki GÜNDOGDU ve deplasman yasagı konuşulacakken, Engin-Melo ve daha çok Eboue konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Yapıldığı belli olmayan yapılmışsa da 3-5 kişinin yapmış olacağı yanlış bir eylemi, bu eylemler karşısında yıllarca…

bir pazar sonrası

                       ilk önce herkesten özür dilemem gerektiğini hissediyorum. Beşiktaş hakkında yazı yazacak gücü, konsantrasyonu ve motivasyonu 31 Ocak 2010 tarihinde yazmış olduğum buradaki yazıdan sonra kaybetmiştim, sonrasında bir kayseri deplasmanı ile hafiften kendime gelip belki de son demlerimi ise buradaki yazı ile tamamlıyordum. Aradan geçen bir yıllık sürede yazılacak, tartışılacak o kadar çok şey varken…

Sensiz geçen günlerin ardından…

zamana sataştığım olmuştu sensiz geçen günlerimde..ve sonrasında senle geçen günlerim oldu, bazı düşlerim yazgımı oluşturur oldu..düşlerimiz yazgımızı oluşturduktan sonrada ona sadakat duymaktan başka ne yapılırdı ki zaten.. anlamlı 2 adet cümleyı üst üste koyup, karşılıklı olarak, hiçbir zaman, hiçbirsey konuşamadığımız bu adam ilk olarak mabedinin orta yerinde mücadele, isyan ve aykırış yerindeydi… rakip ismi gibi…

ve 31 Ocak 2010 pazar, bu defa ah vah dememek için…

Nice pazarları gördük, okuduk ve en önemlisi yaşadık onları… O pazarların sonrası, belki de şimdiki sorunlarının başlangıcı oluyor ve ortaya bir sistem çıkıyordu…Rüzgar nereden eserse orası gösterilecekti…Ve bu sistemi memnun etmek adına bir kısım populistlikler yapılacaktı…Herkes politik oynamaya başlayacaktı, bilmeyenler de en kısa zamanda ögrenecekti, ortamlar kollanacaktı, karda yürünüp iz belli edilmeyecekti…Her soğuk pazar günlerinde…

ve 31 Ocak 2010 pazar, bu defa ah vah dememek için…

Nice pazarları gördük, okuduk ve en önemlisi yaşadık onları… O pazarların sonrası, belki de şimdiki sorunlarının başlangıcı oluyor ve ortaya bir sistem çıkıyordu…Rüzgar nereden eserse orası gösterilecekti…Ve bu sistemi memnun etmek adına bir kısım populistlikler yapılacaktı…Herkes politik oynamaya başlayacaktı, bilmeyenler de en kısa zamanda ögrenecekti, ortamlar kollanacaktı, karda yürünüp iz belli edilmeyecekti…Her soğuk pazar günlerinde…

ah şu pazar günleri – 2

1998 yılının 29 Mart’ında yine o pazarların birisi Akatlarda… Süleyman Seba bir ay önceki Mali Kongrede son kez aday olacağını ve oylara talip olduğunu açıklamıştı. Aralıksız 14 yıldır başkanlık görevini yürüten Süleyman Seba listesini Hasan Arat, Emin Önal, Affan Keçeci, Fahrettin Curoğlu, Cenk Koray, Murat Çelik gibi bazı isimlerle oluşturmuştu…Süleyman Seba’nın karşısında ise Beşiktaş Değişim…

ah şu pazar günleri – 2

1998 yılının 29 Mart’ında yine o pazarların birisi Akatlarda… Süleyman Seba bir ay önceki Mali Kongrede son kez aday olacağını ve oylara talip olduğunu açıklamıştı. Aralıksız 14 yıldır başkanlık görevini yürüten Süleyman Seba listesini Hasan Arat, Emin Önal, Affan Keçeci, Fahrettin Curoğlu, Cenk Koray, Murat Çelik gibi bazı isimlerle oluşturmuştu…Süleyman Seba’nın karşısında ise Beşiktaş Değişim…

ah şu pazar günleri

O pazarlar ki; yıkanmış önlüklerin ütü kokusu, Cenk Koray’ın Telekutusu, Bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığı ve son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı.Yine o pazarların akşamlarında büyük bir enejinin ve coşkunun ağır ağır sönüşü olurdu… O pazarlar ki; kaderlerini hep hava durumu belirlerdi…Bu yüzden uyanır uyanmaz havaya bakar o günü nasıl geçirecegimizi düşünürdük. Güzel bir hava…

sensiz geçen günlerin …

Metin Ali Feyyaz’ın tek bir kişi olduğunu düşünmeye başladığımız, pazar günleri herkesin banyo yaptığını sandığımız yıllarda, Şifo’nun ara pasında son vuruşu yapınca salondaki iki koltuk arasında duran vazonun kırılması ile birlikte şampiyonluğu yaşatıyor ve yaşıyorduk…Her ne kadar terlik korkusu yüzünden şampiyonluğu doya doya yaşayamasak da… Ev içerisinde kırmadık vazo, almadık kupa kalmayınca artık kendimizi sokaklara…