yazdan kalma bir maçtan

bakıyorsun tam karşıdan kapalı tribüne, içler acısı bir manzara: kutunun ön tarafı, elini kolunu kaldırmakmış, bağırmakmış, tezahuratmış, zerresini göstermezken; tribünün en ateşli zamanında sağdaki ilk locanın altı sadece maçı seyrederken, ellerinin altında bir kapalı can çekişiyor! memleketimden ve stadımdan tribün manzaraları, can sıkıyor, can sıkıyor her bakışta…perşembe gecesi sezonun ilk maçı, avrupa maçı, rakip pek…

loş ve anarşik ışık altında göz yorgunluğu

trt fm’de bir ablam (adını bilen hatırlayan varsa -funda koray diyesim var ama emin değilim) şiir okurdu gece yarıları. istanbula ilk geldiğim zamanlardı ve ümit yaşar oğuzcan ismiyle ben dalardım geceye mesela…eskiden inönü stadında maç izlemeye giderken sergen izlemek vardı, koşmayan, elleri belindeki sergen vardı… istanbula ilk geldiğim zamanlardı, tayfur kaptandı, sahanın kenarında koşu pisti…

Quaresma…

Çok eleştirdiğimiz oldu yönetimi.Hatta doğru bir iş yapmadıkları için eleştirmediğimiz zaman olmadı. Ancak öyle yada böyle , iş yapar veya yapmaz, Quaresma transferi, maliyetiyle, takımın ihtiyacı olan bir oyuncu olmasıyla, taraftarın istemesiyle, reklamıyla, pazarlamasıyla doğru bir transferdir. Önceki takımlarında gösterdiği performansından yola çıkarak yanlış olarak değerlendirecek çok kişi olacaktır. Ancak ne formda adamların gelip neler…